
Su altında yaşayabilir miyiz İnsanların daha gelişmek, zenginleşmek adına çabaladığı ve çoğu zamanda açgözlü davrandığı bu yolda bitkiler, diğer canlılar, kara, deniz ve iklim değişikliğine neden olan sera gazları oluşturmak canlılara zarar vermek, karaları ve denizleri kirletmek insanların yaptığı bir eserdir. Kendi elleri ile kendi sonlarına neden olacak pek çok şey insanlar meydana getirir. İklim değişikliğinden dolayı yangınlar, hortumlar ve kutuplardaki buzların erimesi yeterince sorun değilmiş gibi pek çok hayvanın katledilmesi ayrıca ormanlık alanların yok edilmesiyle oluşan erozyon ve bundan kaynaklı toprak kaybı ile ileride bir kaç yüzyıldan sonra belki de karalar olduğu gibi görkemli olmayacak. Sadece erozyonlarda değil ayrıca kutupların erimesiyle denizlerin seviyesi daha kısa sürede yükselecek. Peki yükseldiği zaman ne olacak? Halen oturduğunuz yerden keyif mi çatacaksınız? Eğer denizlerin seviyesi yükselmeye devam ederse deniz kıyılarında yerleşen insanların artık evleri olamayabilir ya da evleri , iş yerlerine seyahat ederken tekneleri kullanacaklar.

İnsanların açgözlülüğünün, umursamazlığını gayet iyi biliyoruz. Peki ya su altında yaşayabilseydik. Hem karada hem de suda yaşayan bir canlı olabilseydik? Bu mümkün olabilir miydi? Bilim insanları su altında yaşamak için çeşitli icatlar bulmaya çalışıyor. Bazıları sudaki oksijeni kullanabilecek bir icat geliştirdi ve halen de gelişme aşamasında. Bu prototipi üç boyutlu yazıcı ile ürettiler. Peki ya bu icat gelişirse? İnsanlar su altında yaşamaya başlarlarsa orada daha rahat bir şekilde yerleşebilirler. Küçük apartman dairelerinde sıkışmazlar. Milyarlarca insan için bolca yer var. Sonuçta dünyanın üçte ikisi sudan oluşmaktadır. Hepsi tatlı su değil çoğu tuzlu su ama su altında yaşayarak veya yaşamayarak da denizin, okyanusların bize sundukları nimetleri açgözlü olmadan ve diğer canlıların yaşamlarına saygı duyarak da tüketebiliriz.
Su altında yaşamıyor olsak da fabrikalarla, petrol kuyularıyla yeteri kadar su altında yaşayan canlıları zehirliyor ve yaşam alanlarını plastiklerle, teknolojik aletlerle ve daha fazlasıyla kirletebiliyoruz. İnsanoğlu açgözlülüğünü yenip her canlıya saygı duymaya başlarsa sadece gerektiği zaman avlanır, gerektiği zaman tüketir, kaynakları en akıllıca kullanır, çevreyi kirletmez, her canlının eşit olduğunu bildiği için sırf keyif olsun diye canice diğer canlılara acı çektirmez. İnsanların bu felaketlerden kurtulmak için uğraşırken ya kolaya kaçıyorlarsa? İnsanlar kendilerini düzeltmedikçe su altında yaşasalar da kara da yaşasalar da başka bir gezegende koloniler kursalar da işin sonu hep aynı biter.
Çoğu zaman mali bir külfet olarak görülen ve atlanan konut sigortası hanelerin olası riskler karşısında1
Terapistler; psikoloji alanında eğitim alarak lisans mezunu olabilen veya herhangi bir lisans eğitimini tamamlayarak terapistlik1
Artık teknolojinin dokunmadığı hiçbir alan kalmadı. Günümüzde kullanılan birçok üründe teknoloji kendine yer bulmuştur. Bu1
Bu yazıya henüz yorum yapılmamış, ilk yorumu hemen sen yap.