Kütüphane Haftası Nedir, Nasıl Kutlanir?

Kütüphane Haftası 29 Mart ile 4 Nisan tarihleri arasında kutlanan özel bir zaman dilimi. Gerçi her yıl 29 Mart’ta başlamıyor, Mart ayının en son Pazartesi günü ne zamansa o zaman başlıyor. İlk uygulama 1964 yılında yapılmış ve o günden beri kutlanmaya devam ediyor.

Kütüphane Haftası Neden Kutlanır?

Adından da anlaşılacağı üzere bu haftanın amacı kütüphanelerin tanınmasını sağlamak, kitap okuma sevgisinin kazanılmasına katkıda bulunmak. Yani kütüphaneler boş, kitaplar okuyucusuz kalmasın diye idrak edilen ve yediden yetmişe herkesin okuma alışkanlığı edinmesinde rol oynayan bir hafta. (Tabii ki bu, duyarlı olanlar, okumaya ilgi duyanlar için. Yoksa biz daha 1-2 sayfa bile okumadan hemen uyuyakalıyorsak, başladığımız kitabın sonunu asla getiremiyorsak, sayfaları atlaya atlaya sözüm ona ‘okumuş gibi’ yapıyorsak daha çok işimiz var demektir.)

Kütüphane Haftası Nasıl Kutlanır?

Kütüphane Haftası kutlama programı etkinliklerine katılamayacak olsak bile hiç olmazsa bu hafta bir gün birkaç saatimizi kütüphaneye ayırsak hiç fenâ olmaz. O ortamın huzurlu atmosferinde dünyadan soyutlansak… Kitapların arasında kaybolsak… Hani PDF kitapların veremediği o kitap kokusu var ya, işte onu içimize çeksek meselâ…

Kitaplara dokunmanın, sayfalarını çevirmenin hazzını yaşasak. Ne zamandır okumak isteyip de bir türlü başlayamadığımız o kitaba başlasak. Rafta boynu bükük öylece bekleyen kitaplardan birine uzansak ve kendimizi bambaşka bir dünyaya bıraksak…

Çocuğumuz varsa onaun da bu alışkanlığı kazanmasına vesile olmalıyız. Her gün yatmadan önce veya boş vaktimizde ona kitap okumalıyız. (Okuma-yazmayı öğrendiyse onun da bize okumasını istemeli, onu dinlemeli, sorular sormalı, ilgisini canlı tutmalı ve hatta bazen bunun için ödüllendirmeliyiz.)

Tamam; kimse Youtuber Barış Özcan’ın oğlu gibi her gün bir kitap okusun demiyor ama ‘şu kitabı bitirirsen sana şunu alacağım’ diye teşvik etmek de emin olun işe yarayacak. Tabii ki ne okuduğuna da dikkat etmeliyiz. Kitap diye, her önümüze geleni okumamalı, çocuklarımızın okumasına da izin vermemeliyiz. Örneğin cinâyet romanların onların psikolojisini bozabilir.

Kütüphane Haftası kutlama etkinlikleri dedik ama biz de okurken seçici olmalıyız. Bazı kitaplar var ki gerçekten vakit kaybı! Hani bir şeyler okuyorsunuz ama ne okuduğunuzu anlamıyorsunuz. ‘Neydi bu şimdi?’ falan diyorsunuz.

Bazı kitaplar da alanında ehil olmayan kişiler tarafından yazıldığı için yanlış bilgiler içeriyor ve okuyucuyu ona fark ettirmeden yanlış yönlendiriyor. Okuyucu da doğru bilgi edindiğini sanıyor. Örneğin herkesin yazdığı sağlık kitabını veya din kitabını okumamak gerekiyor. ‘Yarım hoca îmândan, yarım doktor candan eder’ sözünü hepimiz biliyoruz.

Klişe bir söz gibi gelecek ama değişmeyen en büyük hakîkatlerden biri: Kitaplar bizi hiç terk etmeyen sâdık dostlarımız, bilgi hazineleridir. Gizemli dünyaların kapısıdır. Google amcaya sormak yerine biraz da kitap okuyalım; aradıklarımızı fazlasıyla bulacağız.

Peki ne okuyalım? İşte birkaç öneri:

Türkiye’de En Çok Satan Kitaplar

İdefix, D&R ve Kitapyurdu’nun En Çok Satanlar Bölümüne göre aşağıdaki kitaplar ülkemizde bir hayli rağbet görüyor: